Herkesin her 10 kasım da yaptığı gibi
bir fotoğrafla
bir videoyla
bir sözle
sosyal medyada bir paylaşım yaparak seni anamazdım Atam…
Çünkü içimde hep hayattaymış-sın gibi sana anlatacaklarım var benim…
Cahillikle büyük bir savaş veriyoruz, kulaktan dolma bilgilerle yaşanıyor artık
Senin hatıralarının bulunduğu parti ve düşünce kuruluşları senin adını kullanarak yıllar içinde kendinden olmayanları ezdiler, adını lekelediler ve şimdi bir kindar nesil çıktı ortaya…
oysa seni putlaştırmak yerine senin fikirlerini yaşatsalardı
senin heykelini dikmek yerine senin düşüncelerini gerçekleştirecek ilim irfan yuvaları kursalardı
senin üzerinden başkalarını ezmek yerine, dışlamak yerine senin olgularını anlatacak eğitim ve kültür yapıları oluştursalardı
vatanı senin ismin üzerinden sevmek yerine, senin “Ey Türk Gençliği” diye başladığın kelimelerin cümlelerin üzerinden sevselerdi bu vatanı
yani seni anlasalardı ve seni anlatsalardı
seni anlamak yerine seni kullandı dünden bugüne tüm insanlar
ve bugünden yarına yine senin adını kullanarak cahiliyete sebep olup sürdürecekler…
şuan herkes bir kurtarıcı bekliyor Atam
ama sen zaten beklenen kurtarıcıydın ve bize bu vatanı kurtaracak tüm ilim, irfan, fikir ve bilgiyi bırakıp gittin…
gözleri kör insan silsilesi bir görebilse aslında
kurtarıcı senin izinde hepimizin olduğunu bir anlaya bilse
o zaman Türkiye değil yeniden dünyaya barış getiren bir ulus olabilirdik.
Bu dünya ve bu vatan gerçekten huzurla mutlu
tebessümle ve medeni yaşanabilecek bir yer haline gelebilirdi.
Ben Atam senin izinde
kendimce ilerlemeye çaba sarfediyorum.
senin fikir ve önderliğinde
bir beden bir isim olarak değil
bir bilge olarak örnek alıyorum.
Kayseri’ye senin izini senin adını anmadan bırakacağım… çünkü sen adının anılmasını değil fikrinin yaşamasını önemsersin…
ve bende senin izinde ismimi değil fikirlerimi bırakıp son nefesime kadar savaşacağım…
burada kısa kesiyorum Atam artık okumuyor kimse
ama içimi biliyorsun ya sen
sonsuza dek…
oguzhan abdi oguz
10 kasım 1938